2. sayfa (Toplam 3 sayfa)
Re: Soyu Tükenen Canlılar Kurtuluş 6/B
Gönderilme zamanı: 21 Kas 2012, 09:53
gönderen sarı351
Hazar Kaplanı veya Pers Kaplanı (Panthera tigris virgata) : Hazar kaplanları yalnız yaşayan hayvanlardır. En batıda Türkiye olmak üzere Hazar denizi etrafında, Kafkasya’da İran, Türkmenistan, Afganistan’ın kuzey kesimlerinde ve Moğalistan bölgelerinde yaşamaktaydı. En son 1970 yılında Rusya'daki türün son üyesinin ölümüyle yok oldu.
Re: Soyu Tükenen Canlılar Kurtuluş 6/B
Gönderilme zamanı: 21 Kas 2012, 09:54
gönderen liamm321
Komodo ejderi (Varanus komodoensis) , dünyanın en büyük kertenkele çeşididir. Komodo ejderi 3 m. boyunda uzunluğunda ve 140 kilo civarındadırlar. Adına ejder denilmesine karşın aslında bir varan çeşididirler.
Endonezya'ya bağlı Komodo, Rintja ve Flores adalarında bulunurlar. Otlak alanları tercih ederler. Komodo ejderleri iyi yüzer ve tırmanırlar ve gün boyunca aktiftirler. Yılanlarda olduğu gibi, uzun, çatallı dillerini kullanarak yiyecekleri bulurlar. Başlıca besinleri hayvan leşleridir. Aynı zamanda geyikleri ve yaban domuzu da avlarlar. Komodo ejderleri manda kadar iri hayvanları bile öldürebilirler. Salyasında çoğu tehlikeli 50'den fazla çeşit bakteri bulunur. Yemeklerinden geriye hiç bir şey bırakmazlar. Dişileri her yıl on beş civarında yumurta yaparlar. Onları yere gömüp, kuluçkaya yatarlar. Komodo ejderleri 1912 yılında Komodo adasındaki araştırmalara kadar doğal çevreleri dışında bilinmiyordu. Uzunluklarının 7 metrenin üzerine çıktığı iddia ediliyordu, fakat bilinen en büyük örnek, 3,50 metre boyunda ve 166 kg. ağırlığındadır.
Komodo Ejderi'nin ısırığında yılana benzer bir zehir bulunur. Bu zehir kurbanlarını şoka sokar, kanın pıhtılaşmasını engeller, kan akışının hızlanmasına, böylelikle kan basıncının düşmesine ve bilincinin kapanmasına neden olur. Ayrıca Komodo Ejderi avını ısırdıktan sonra hemen yemeyebilir, avı zaten girdiği şok sonucu öleceğinden daha sonra geri dönüp beslenebilir.
Komodo ejderi, memelilerle beslenmesi ve sık sık insanlara da saldırmasıyla tanınıyor.
Aynı zamanda dişi komodo ejderlerinin içinde erkek üreme hücresi oluştaracak bir kısım bulunur ve bu kısım zor durumlarda kullanılarak dişinin kendi kendine üremesini sağlar. Yeni doğan komodo ejderleri kendi başlarının çaresine bakmak zorundadırlar ve pekçoğu savunmasızdır bu yüzden çoğu yavru ilk yıllarında pekçok yırtıcıya, yamyam yetişkinler dahil, yem olurlar. Yavrular yetişkinliğe kadar olan sürelerini daha güvenli ve potansiyel av olan böceklerle dolu ağaçlarda geçirirler. Yavruların yetişkinliğe ulaşması 1-2 yıl sürer ve yetişkinliğe ulaştıktan sonra genellikle 50 yıl yaşarlar. Yamyamlık, hemen herşeyi yiyebilme ve yüzme yeteneği komodo ejderlerine adada hayatta kalma şansı sağlar; fakat aslında bu tür şu anda adada soyu tükenmiş bir pigme fil türünü avlamak üzere evrimleşmişlerdir. Komodo ejderlerinin soyu insan baskısı yüzünden tehlike altındadır. Kolayca yayılabilmelerine rağmen insanların onların adalarına yerleşmesi, komodo ejderlerini ve onların avlarını avlamaları türü soy tükenmesiyle karşı karşıya getirmiştir. Ortalama bir sürüngene göre oldukça zekilerdir. Yalnızca birkaç hayvanat bahçesinde ve doğal parklarda görülürler. Türü ehlilleştirmek imkansız ve tehlikelidir. Komodo ejderleri eski soyu tükenmiş devasa bir varan türü olan megalania ile yakın akrabadırlar.
Re: Soyu Tükenen Canlılar Kurtuluş 6/B
Gönderilme zamanı: 21 Kas 2012, 09:54
gönderen erturul351
soyu tükenen canlılardan biride * Dinazorlar : Dinozorlar 160 milyon yıl civarında kara hayatına egemen olmuş hayvanlardır. Yeryüzünde bulunan yaklaşık 1000 dinazor türünün 65 milyon yıl önce çoğu türün nesli tükenmiştir. Dinazorların nasıl yokolduğuna dair birçok iddia gündeme atılmıştır. Bunlardan en kabul göreni Nobel ödüllü fizikçi Luis Alvarez ve oğlu jeolog Walter Alvarez’in ileri sürdükleri “dinozorların sonunun 65 milyon yıl önce yaklaşık 10km çapında bir göktaşının Dünya'ya çarpmasıyla nesillerinin tamamen sona erdiği” fikridir.
Re: Soyu Tükenen Canlılar Kurtuluş 6/B
Gönderilme zamanı: 21 Kas 2012, 09:55
gönderen erturul351
* Tazmanya Kaplanı veya Tazmanya kurdu : Avustralya’ya özgü büyük bir etçil keselidir. 1930'lara kadar yaşadı. Tazmanya hükümeti ve çiftçilerin desteğiyle sürdürülen avlarla soyu tüketildi
Re: Soyu Tükenen Canlılar Kurtuluş 6/B
Gönderilme zamanı: 21 Kas 2012, 09:57
gönderen liamm321
Komodo ejderi (Varanus komodoensis) , dünyanın en büyük kertenkele çeşididir. Komodo ejderi 3 m. boyunda uzunluğunda ve 140 kilo civarındadırlar. Adına ejder denilmesine karşın aslında bir varan çeşididirler.
Endonezya'ya bağlı Komodo, Rintja ve Flores adalarında bulunurlar. Otlak alanları tercih ederler. Komodo ejderleri iyi yüzer ve tırmanırlar ve gün boyunca aktiftirler. Yılanlarda olduğu gibi, uzun, çatallı dillerini kullanarak yiyecekleri bulurlar. Başlıca besinleri hayvan leşleridir. Aynı zamanda geyikleri ve yaban domuzu da avlarlar. Komodo ejderleri manda kadar iri hayvanları bile öldürebilirler. Salyasında çoğu tehlikeli 50'den fazla çeşit bakteri bulunur. Yemeklerinden geriye hiç bir şey bırakmazlar. Dişileri her yıl on beş civarında yumurta yaparlar. Onları yere gömüp, kuluçkaya yatarlar. Komodo ejderleri 1912 yılında Komodo adasındaki araştırmalara kadar doğal çevreleri dışında bilinmiyordu. Uzunluklarının 7 metrenin üzerine çıktığı iddia ediliyordu, fakat bilinen en büyük örnek, 3,50 metre boyunda ve 166 kg. ağırlığındadır.
Komodo Ejderi'nin ısırığında yılana benzer bir zehir bulunur. Bu zehir kurbanlarını şoka sokar, kanın pıhtılaşmasını engeller, kan akışının hızlanmasına, böylelikle kan basıncının düşmesine ve bilincinin kapanmasına neden olur. Ayrıca Komodo Ejderi avını ısırdıktan sonra hemen yemeyebilir, avı zaten girdiği şok sonucu öleceğinden daha sonra geri dönüp beslenebilir.
Komodo ejderi, memelilerle beslenmesi ve sık sık insanlara da saldırmasıyla tanınıyor.
Aynı zamanda dişi komodo ejderlerinin içinde erkek üreme hücresi oluştaracak bir kısım bulunur ve bu kısım zor durumlarda kullanılarak dişinin kendi kendine üremesini sağlar. Yeni doğan komodo ejderleri kendi başlarının çaresine bakmak zorundadırlar ve pekçoğu savunmasızdır bu yüzden çoğu yavru ilk yıllarında pekçok yırtıcıya, yamyam yetişkinler dahil, yem olurlar. Yavrular yetişkinliğe kadar olan sürelerini daha güvenli ve potansiyel av olan böceklerle dolu ağaçlarda geçirirler. Yavruların yetişkinliğe ulaşması 1-2 yıl sürer ve yetişkinliğe ulaştıktan sonra genellikle 50 yıl yaşarlar. Yamyamlık, hemen herşeyi yiyebilme ve yüzme yeteneği komodo ejderlerine adada hayatta kalma şansı sağlar; fakat aslında bu tür şu anda adada soyu tükenmiş bir pigme fil türünü avlamak üzere evrimleşmişlerdir. Komodo ejderlerinin soyu insan baskısı yüzünden tehlike altındadır. Kolayca yayılabilmelerine rağmen insanların onların adalarına yerleşmesi, komodo ejderlerini ve onların avlarını avlamaları türü soy tükenmesiyle karşı karşıya getirmiştir. Ortalama bir sürüngene göre oldukça zekilerdir. Yalnızca birkaç hayvanat bahçesinde ve doğal parklarda görülürler. Türü ehlilleştirmek imkansız ve tehlikelidir. Komodo ejderleri eski soyu tükenmiş devasa bir varan türü olan megalania ile yakın akrabadırlar.
Re: Soyu Tükenen Canlılar Kurtuluş 6/B
Gönderilme zamanı: 21 Kas 2012, 09:57
gönderen bedir303
Penguen, Spheniscidae familyasini olusturan, uçamayan, dimdik durabilen, perde ayakli deniz kuslari..
Güney Kutbu, Yeni Zelanda, Avustralya, Güney Amerika, Güney Afrika ve hatta Galapagos kiyilarinda yasarlar. Kuzey Kutbunda bulunmazlar. Büyüklük bakimindan 30 - 105 cm. arasinda degisik 17 kadar türü bilinmektedir. En irileri olan Imparator penguen 45 kg. agirliga ulasir. Sicak bölgelere dogru gidildikçe boylari küçülür. Denizlerdeki kabuklular, balik ve mürekkepbaliklari ile beslenirler. Tüyleri kus tüylerine hiç benzemez. Sirtlari siyah veya gri, karin kisimlari beyaz ince pulsu tüylerle örtülüdür.
Türler birbirinden, baslarindaki renkli tüyleriyle ayrilir. Kuyruklari kisa ve ayaklari vücutlarinin gerisinde oldugundan rahatlikla dimdik ayakta durabilirler. Denizde, saatte 10
Re: Soyu Tükenen Canlılar Kurtuluş 6/B
Gönderilme zamanı: 21 Kas 2012, 09:57
gönderen Cicim98
KUTUP AYILARI
* Kutup ayıları kutup bölgesinde yaşayan etobur canlılardır
* Ağırlıkları 800 kilograma, boyları 2,5 metreye erişir.
* Kutup ayıları, buzlarla kaplı bir yaşama alanında yaşadıkları için onları soğuktan koruyan beyaz kalın kürkleri vardır.
* Kutup ayılarının kürkleri beyaz tüylü gibi görünse de her bir tüy aslında içi boş şeffaf bir tüp gibidir. Bu tüpler, güneş ışınlarını doğrudan ayının derisine ileterek onun ısınmasını kolaylaştırır.
* Derilerinin hemen altındaki kalın yağ tabakası onları kutup soğuğundan korur.
* Beş parmaklı, kıvrık ve tüylü pençeleri sayesinde buz üzerinde kolayca tutunurlar. Ayrıca bu geniş ayaklar yüzmelerini de kolaylaştırır.
* Kutup ayıları çok iyi yüzerler. Hiç dinlenmeksizin yaklaşık 100 kilometre yüzen kutup ayıları görülmüştür.
* Vücut ısılarını korumak için küçük kulakları ve küçük kuyrukları vardır. Kulak ve kuyrukları küçük olduğu için bunların yüzeyindeki damarlar yoluyla ısı kaybetme olasılığı en aza inmiş olur.
* Yaşadıkları bölgeler buzlarla kaplı olduğu için kutup ayıları su içmezler. Vücutları için gereksinim duydukları suyu aldıkları besinlerdeki yağları parçalayarak elde ederler. Bu yüzden de yağlı besinler yemeleri gereklidir.
* Sadece dişi ayılar kış uykusuna yatmak için kendilerine yuva kazarlar. Erkek ayıların kış uykusu ise “yürürken kış uykusu” olarak adlandırılabilir. Erkek kutup ayıları, kış uykusu sırasında vücut ısılarını, kalp atış hızlarını ve metabolizmalarını düşürürler ancak, buna rağmen yürümeye, avlanmaya ve beslenmeye devam ederler.
* Bir dişi kutup ayısı bir seferde iki yavru doğurur. Dişi kutup ayıları yavrularına iki yıl boyunca bakarlar.
Kutup Ayılarının Yuvaları
* Kutuplarda yaşayan dişi ayılar yavrularını doğuracakları zaman yuva yaparlar. Çünkü yavru kutup ayıları kış ortasında ve tüysüz olarak doğarlar. Bu savunmasız yavruların yaşayabilmesi için sıcak bir yuva gereklidir.
* Dişi ayı yuvayı karların altına yapar. Tipik bir yuva yaklaşık 2 metre uzunluğunda bir tünelle bir odadan oluşur. Dişi ayı odayı genellikle yuvanın girişinden yükseğe yapar. Böylece odadaki sıcak hava girişten kolayca dışarı çıkamaz. Yuva sıcak kalır.
* Yuvanın tavanı kalındır. Bu da yuvadaki ısının korunmasına yardım eder.
* Yapılan bir araştırmada, ayı yuvasının sıcaklığı ölçülmüştür. Dışarıdaki ısı -30 dereceye kadar düşerken, yuva içindeki ısının 2 ya da 3 derecenin altına hiç düşmediği gözlenmiştir. Anne ayının karın kalınlığına göre değişen yalıtım özelliğini nasıl bilebildiği ise, bilim adamları tarafından hayli merak konusu olmuştur.
Kutup Ayılarının Karşılaştıkları Tehlikeler
* Kutup ayılarının yaşamını tehdit eden en önemli faktör global ısınmadır. Bilim adamları global ısınma nedeniyle kutup ayılarının beden büyüklükleri ve yavru yapma kapasitelerinin etkilendiğini bulmuşlardır. Isınma nedeniyle kutup ayılarının buz olmadan geçirdikleri süreler artmaktadır. Donmada bir haftalık gecikme kutup ayılarının vücutlarındaki yağın yaklaşık 10 kilogramını yakmaları anlamına gelmektedir. Bu şekilde aşırı zayıflayan kutup ayıları yavrularını besleyecek sütü üretememektedir. Aşırı zayıflayan dişi kutup ayıları üremeyi durdurmaktadır.
* Kutup ayılarının yaşamını tehdit eden ikinci tehlike, kimyasal atıklardır. Özellikle plastik endüstrisi atıkları kutup ayılarının yediği balıkların yağlarında toplanmakta, bu yolla, onları yiyen ayıların savunma mekanizmalarına zarar vermektedir.
* Kutup bölgesindeki petrol arama ve çıkarma çalışmaları, özellikle yavru kutup ayılarının ölümüne neden olmaktadır.

Re: Soyu Tükenen Canlılar Kurtuluş 6/B
Gönderilme zamanı: 21 Kas 2012, 09:58
gönderen beyza292
TAVUS KUŞU: tavus kuşu daha çok tüylerinden dolayı aranır, ama eti de beğenilir,romalı zenginler sofrasını süsler.
Re: Soyu Tükenen Canlılar Kurtuluş 6/B
Gönderilme zamanı: 21 Kas 2012, 09:59
gönderen hakan347
Hazar Kaplanı veya Pers Kaplanı (Panthera tigris virgata) : Hazar kaplanları yalnız yaşayan hayvanlardır. En batıda Türkiye olmak üzere Hazar denizi etrafında, Kafkasya’da İran, Türkmenistan, Afganistan’ın kuzey kesimlerinde ve Moğalistan bölgelerinde yaşamaktaydı. En son 1970 yılında Rusya'daki türün son üyesinin ölümüyle yok oldu.
Anadolu Panteri (Pantherea Pardus Tulliana) : Anadolu parsı, Orta Doğu ve Batı Asya'da yaygın olan İran leoparının (Panthera pardus saxicolor) Anadolu'da yaklaşık 30 yıl öncesine kadar yaşamış olan bir ırkıdır. Anadolu parsı Ege ve Batı Akdeniz, Doğu Akdeniz ve Doğu Anadolu bölgelerinde, daha çok ormanlık ve dağlık alanlarda yaşamıştır. Yaklaşık ömürleri 20 yıldır. Doğal yaşam alanları ve av kaynaklarının azalması parsları insanların yaşadığı yerlere yönlendirmiş ve bu da genellikle vurularak ya da zehirlenerek öldürülmelerine yol açmıştır. Anadolu'da varlığı 1974 yılından bu yana güvenilir şekilde kanıtlanamamıştır. Bundan dolayı en son bireyin 1974'de Beypazarı'nda vurulduğu kabul edilmektedir.
Çizgili Sırtlanlar : Çizgili sırtlan Afrika kıtasının kuzey yarısında, Asya'nın batısında (Anadolu dahil), Arap Yarımadasında ve Hindistan'da bulunuyordu. Artık nesillerinin tükendiği kabul edilmektedir.
Mersin Balığı (Acipenseriformes) : Bütün türleri nesli tükenme tehlikesi ile karşı karşıya bulunmaktadır, ve çoğunun hatta (en azından) yöresel olarak nesli çoktan tükenmiştir.
Re: Soyu Tükenen Canlılar Kurtuluş 6/B
Gönderilme zamanı: 21 Kas 2012, 10:00
gönderen berkant16
Kelaynak (Geronticus eremita), kayalık veya yarı çöl kurak yaşam alanlarında bulunan iri yapılı, suda veya çamurda yürüyen ince uzun kıvrık gagalı, 70-80 cm uzunluğunda, 120-135 cm kanat genişliğinde bir kuş türü.
Konu başlıkları [gizle]
1 Özellikleri ve davranışları
2 Yayılış alanları
3 Tehdit Altında Kelaynaklar
4 Günümüzdeki durum
5 Kaynaklar
6 Dış bağlantılar
Özellikleri ve davranışları [değiştir]Tüysüz kırmızı bir yüz ve kafa ile uzun kıvrık kırmızı bir gagaya sahiptir. Sık sık fakat daima akan sulara yakın değildir. İri, parlak, cilalı, siyah kuşlardır. Başlarında tüy olmaması nedeniyle bu adı almışlardır. İlk yumurtadan çıktıklarında yavrunun kafası ve boğazı tüylüdür. Yaşları ilerledikçe bu tüyler yok olur. Siyah tüyleri güneş ışığının farklı açılarında parlak yeşil, kavuniçi ve mor rengini alır. Uçuşları insanı hayrete düşürecek kadar güzel ve zariftir. Kelaynaklar çok sosyaldir, sabahın erken saatlerinde 10-15 km uzaklıktaki beslenme alanlarına gruplar halinde giderler. Uzun ve kıvrık gagalarıyla yiyeceklerini ararlar. Yuvalarını yapma dönemi Şubat-Mart aylarıdır. Yavruları koyu gri renkte olup, yuvada dolaşırken yere düşme tehlikesi yaşarlar. Yumurtadan çıktıktan 2-3 ay sonra palazlanırlar. Erişkin kuşlarla birlikte beslenme alanlarına uçarlar. Kendilerini besleyebilecek duruma gelene kadar anneleri onları 2-3 ay besler. Tek eşli yaşamaları nedeniyle üremeleri çok yavaş olur.Kelaynaklar böceklerden beslenirler.